They couldn't believe I did it
(Bunu yaptığıma inanamadılar)
But I was so committed
(Ama çok kararlıydım)
My life was so restricted for you
(Hayatım çok kısıtlanmıştı, senin için)
I just dove inside it blind
(Gözüm kapalı suyun içine daldım)
Couldn't see what swam inside
(İçerde ne yüzdüğünü göremedim)
Thought that'd be romantic for you
(Senin için romantik olurdu diye düşünmüştüm)
Exchanged my vows
(Yeminlerimi değiştirdim)
And said it all
(Ve hepsini söyledim)
Woman, let's prepare to fall
(Kadın, düşmeye hazırlan)
Even, screaming did it for you
(Çığlık atmak bile bunu senin için yaptı)
(Remember?)
(Hatırladın mı?)
My friends said you would play me
(Arkadaşlarım benimle oynayacağını söylediler)
But I just said they're crazy
(Ama onların sadece deli olduğunu söyledim)
While I was crying, praying
(Ağlarken, dua ederken)
Was it true?
(Gerçek miydi?)
Why should I be sad?
(Neden üzüleyim?)
Heaven knows
(Cennet biliyor)
From the stupid freaking things that you do
(Aptal ucubece yapacağın şeylerden)
(Stupid freaking things)
(Aptal ucubece şeyler)
Why should I get mad? Feel sad?
(Neden kızayım, üzgün hissedeyim?)
Who knows?
(Kim bilir?)
Just take it all
(Sadece al hepsini)
As a sign that we're through
(Bittiğimiz işareti olarak)
Goodbye
(Elveda?
It's time for me to move along
(Benim için gitme vakti geldi)
(Goodbye)
(Elveda)
It's time for me to get it on
(Benim için devam etme zamanı geldi?
(OK)
(Tamam)
I'm tired of singing sad songs
(Hüzünlü şarkılar söylemekten yoruldum)
(All right)
(Pekala)
It's time for me
(Zamanım geldi)
(Britney, let's go)
(Britney, gidelim)
I sent you to Vegas
(Seni Vegas'a yolladım)
With a pocket full of paper
(Kağıt dolu bir paketle)
And with no ultimatums on you
(Ve sana yönelik ültimatomlar yoktu)
I thought what could separate us
(Bizi ne ayırırdı diye düşündüm)
But it just seemed that Vegas
(Ama sadece göründü ki Vegas?
Only brought the player outta you
(Senin içindeki oyuncuyu çıkardı?
(Hey baby, what's your name?)
(Hey bebeğim, ismin ne?)
Lavish homes and fancy cars
(Bonkör evler ve süslü arabalar)
Even got the drop Ferrari
(Ferrari bile vardı)
Filled up our garage for you
(Garajımız doldurulmuştu senin için)
Made your choice with all the teams
(Tüm takımlarla seçimini yaptın)
People and US Magazines
(People ve amerika magazinleri?
Tell me who'd I do that for, who?
(Söyle kimin için yapardım bunları, kimin?)
Why should I be sad?
(Neden üzüleyim?)
Heaven knows
(Cennet biliyor)
From the stupid freaking things that you do
(Yaptığın aptalca ve ucubece şeylerden?
(Stupid freaking things)
(Aptal ucubece şeyler)
Why should I get mad? Feel sad?
(Neden sinirleneyim, üzüleyim?)
Who knows?
(Kim bilir?)
Just take it all
(Sadece al hepsini)
As a sign that we're through
(Bizim bittiğimize dair bir işaret olarak)
Goodbye
(Elveda)
It's time for me to move along
(Benim için gitme vakti geldi)
(Goodbye)
(Elveda)
It's time for me to get it on
(Benim için devam etme zamanı geldi)
(OK)
(Tamam)
I'm tired of singing sad songs
(Hüzünlü şarkılar söylemekten yoruldum)
(All right)
(Pekala)
It's time for me
(Zamanım geldi)
(Britney, let's go)
(Britney, gidelim)
It's time for me to move along
(Benim için gitme vakti)
(Goodbye)
(Elveda)
It's time for me to get it on
(Benim için devam etme vakti)
(OK)
(Tamam)
I'm tired of singing sad songs
(Hüzünlü şarkılar söylemekten sıkıldım)
(All right)
(Pekala)
It's time for me
(Benim için zaman geldi)
(Britney, let's go)
(Britney, gidelim)
And don't you worry
(Ve meraklanma)
About our angels
(Meleklerimiz hakkında)
(All the magazines trying to intervene
Seeing things in the gossip section)
(Tüm magazinler dedikodu bölümünde
Görüyorlar, müdahale etmeye çalışıyorlar)
There'll get good guidance
(Orası iyi tavsiye alacak)
And be trained well
(Ve iyi eğitilecek)
Don't worry I'll keep a little secret
(Meraklanma küçük sırrı saklayacağım)
When I ask this question
(Bu soruyu sorduğumda)
Why should I be sad?
(Neden üzüleyim?)
Heaven knows
(Cennet biliyor)
From the stupid freaking things that you do
(Yaptığın aptal, ucubece şeylerden)
(Stupid freaking things)
(Aptal ucubece şeyler)
Why should I get mad? Feel sad?
(Neden sinirleneyim, üzüleyim?)
Who knows?
(Kim bilir)
Just take it all
(Sadece al hepsini)
As a sign that we're through
(Bittiğimizin bir işareti olarak)
Goodbye
(Elveda)
It's time for me to move along
(Benim için gitme vakti)
(Goodbye)
(Elveda)
It's time for me to get it on
(Benim için devam etme vakti)
(OK)
(Tamam)
I'm tired of singing sad songs
(Hüzünlü şarkılar söylemekten yoruldum)
(All right)
(Pekala)
It's time for me
(Benim için zaman geldi)
(Britney, let's go)
(Britney, gidelim)
It's time for me to move along
(Benim için gitme vakti)
(Goodbye)
(Elveda)
It's time for me to get it on
(Benim için devam etme vakti)
(OK)
(Tamam)
I'm tired of singing sad songs
(Hüzüntülü şarkılar söylemekten yoruldum)
(All right)
(Pekala)
It's time for me
(Benim için zaman geldi)
(Britney, let's go)
(Britney, gidelim)
Yeah
(Evet)
Baby, come on
(Bebeğim, hadi)
Britney Spears - Why Should I Be Sad? Şarkı Sözüne henüz yorum yapılmamış. Britney Spears - Why Should I Be Sad? şarkı sözüne ilk yorumu siz yaparak katkıda bulunabilirsiniz.;